2 Mart 2010 Salı

KADINLAR 6 MART’TA ULUS MEYDANI’NA

Masallar hep erkekliğin destanını yazdı, o destanlarsa hep kadınları yaktı! O masallar döndü dolandı, döndü dolandı, hep döndü dolandı… Biz Ankara’da yetti gayri bu masallar diyerek mücadele eden ve kendi masalımızı yazmak için bir araya gelen kadınlarız.

Evde sokakta işyerinde her yerde karşılaştığımız taciz ve tecavüze, sokaklarda üzerimize dikilen bakışlara ve yaşam alanımızı daraltarak bizi ev içlerine hapsetmeye çalışan her türlü ataerkil baskı ve şiddete karşı çıkmak ve hep beraber ‘Sokakları da Meydanları da, Ulus’u da İstiyoruz, Ulus’ta da varız!’demek için 6 Mart Cumartesi günü Ulus Meydanı’nda buluşalım, sesimiz birlikte çoğalsın…

6 Mart Cumartesi saat:12.00’de

Ulus Meydanı’ndayız

8 Mart Etkinlikleri

8 Mart'ın yüzüncü yılı bu yıl. Bu yıl da kadınlar, ataerkiye, cinsel şiddete ve ayrımcılığa, heteroseksizme, erkek, devlet şiddetine, kapitalizme karşı sokaklarda olacak. Feministbiz'den kadınlar da 8 Mart Kadın Platformu olarak düzenlenen iki günlük şenliğe ve yürüyüşe katılacak, meydanlar da bizim geceler de demek için Ulus'ta olacak, 8 Mart gecesi yine hep birlikte sokağa çıkacaklar!

Etkinlik programı şöyle:

6 Mart, 12.00: Meydanlar da Bizim, Sokaklar da
Ulus Meydanı'nda ikinci "geleneksel" feministBiz ulus eylemini yapıyoruz :)
13.30: 8 Mart Kadın Platformu Basın açıklaması
Sakarya Meydanı
Sakarya'da tüm gün standlar açılacak, konserler, film gösterimleri düzenlenecek. Ayrıca bir fotoğraf sergisi de alanda olacak.

7 Mart, 13.30: Yine tüm gün, Sakarya'da standlarımız olacak. Çeşitli etkinliklerle pazar günü sokakta olacağız.

8, Mart, 12.00: Kolej Kavşağı'nda buluşuyor, "8 Mart'ın Yüzüncü Yılında Dayanışmayla Güçleniyoruz, Mücadeleyle Değitireceğiz" diyoruz!
19.00: "Bak Şimdi", Öteyüz Kadın Tiyatrosu
Ankara Sanat Tiyatrosu Sahnesi
21.30: "Geceler de Bizim, Sokaklar da!"
Gece Yürüyüşü

Bilgi Ünivesitesi Kütüphanesi'nde Taciz

Bilgi Üniversitesi'nde yaşanan bir taciz olayıyla ilgili e-posta'yı, yaygınlaştırmak amacıyla, olduğu gibi buradan paylaşıyoruz:


Bilgi
Üniversitesi Kütüphanesi'nde çalışmakta olan bir arkadaşım uzun zamandır yöneticileri
Serdar Katipoğlu tarafından özel hayata yönelik sözlü saldırı, hakaret (özellikle cinsel içerikli),
psikolojik ve sözlü cinsel taciz, psikolojik şiddet, dedikodu, aşağılama ve tehditlere maruz kaldıklarını ve bunun özellikle kadın çalışanlarına karşı uygulandığını anlattı. Sonunda
aralarından bazıları dayanamayıp şikayetçi olmuşlar ancak yönetim 2 aylık bir disiplin soruşturması sonucunda kendisine kınama cezası vermiş. Serdar Katipoğlu soruşturma sürecinde özel hayata yönelik iftira ve dedikodularına, şikayetçi olanlar için tehditlerine hem okul içinde hem de okul dışında devam ettiği gibi iş yerinde de yıldırma amaçlı psikolojik baskıyı arttırmış.

Şimdi şikayetçi olan kişiler ifşa olduklarından, kendilerini öncesinden kötü birçalışma ortamı bekliyor.

Okul yönetimi ise yapılabilecek birşey olmadığını söylüyormuş. Bugün onlara yarın
bize olabilir diye düşünerek onları desteklemek ve destek olabilecek diğer insanlara aracı olmak
maksadıyla bu bilgiyi paylaşmak istedim. Sizler de ulaştırabileceğ iniz en fazla sayıda
kişiye/topluluğ a bunu iletebilirseniz çok sevinirim. Onlara destek olmak isteyenler için adres açık:
İstanbul
Bilgi Üniversitesi Kütüphanesi.

Zaten mağdur olanı daha da mağdur eden bir toplum yapısı içinde yaşadığımızdan ve
sesini çıkarttığında daha da fazla yargılanmaktan korkan kadınlar tacize dur diyememekte,
bu durum bu tarz kişilere daha da güç vermektedir. Bu kadınlar sessiz kalmamış vedireniş göstermişler.

Hayatın her alanında her anlamda tacizden korunmak için her hatanın bedeli ödenmeli
diyoruz.

Haydi hep birlikte ses çıkaralım.