18 Mayıs 2010 Salı

Transfobik Devlet Ankara'da Arkadaşlarımıza Bir Kez Daha Saldırdı

Pembe Hayat Derneği, 5 transın darp edilerek gözaltına alınmasını bugün akşam (18 Mayıs) saat 18:00'de, Yüksel Caddesinde İnsan Hakları Anıtı önünde protesto edecek.

Dernekten yapılan açıklama:

"Polis Şiddetine SON!!! Transfobik devlet, elini bedenimizden çek!!!

Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği üyesi 5 trans aktivist, 17 Mayıs 2010 gecesi saat 23.00 sularında, Bağlar Caddesi Seyranbağları Postanesi civarında, polis ekipleri tarafından araçları içinde seyir halindeyken zorla durduruldular.

Kimliklerini göstermelerine rağmen, hiçbir gerekçe olmadan zorla arabalarından indirilmek istendiler. Buna direnen trans arkadaşlara destek olmak için gelen insan hakları savunucusu 25 civarındaki LGBTT bireye polis göz yaşartıcı gaz ve ve coplarla sert bir şekilde saldırdı.

Grup dağıtıldıktan sonra, arabaları içerisindeki 5 transeksüel birey zorla araçlarının içinden çıkarıldıktan sonra, feci şekilde coplar ve teklemelerle darp edildiler.

Ayrımcı şiddet ve nefrete maruz kalan trans arkadaşlarımız için yarın (18 Mayıs 2010) akşamı saat 18.00'de Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde toplanıyoruz ve oturma eylemi yapıyoruz. Mumlarımızla, transfobik devletin şiddetini protesto edeceğiz.

İnsan Haklarımız İçin, Hepinizi Tek Ses Olmaya Çağırıyoruz !!!

Transeksüeller Susmayacak !!! Şiddete Karşı Sessiz Kalmayacağız !!!

Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği

Adres: Ataç 1 Sokak 3/8 Yenişehir - Çankaya - Ankara
Tel: 0312 433 85 17 - 0532 462 17 05
E-Posta: pembehayat@pembehayat.org

Ankara’da Pembe Hayat üyesi transeksüeller polis tarafından tartaklanarak gözaltına alındılar.

Lütfen bilgi almak için arayın: ESAT KARAKOLU - 0312 435 2012

Polisin, karakolu arayanları, "size ne bunlardan, kendi işinize bakın" şeklinde terslediği bilgisi gelirken TBMM'den Akın Birdal, Sebahat Tuncel, Mehmet Sevigen de karakolu aradılar.

5 Transseksüel hâla Esat Karakolunda gözaltında tutuluyorlar.

Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Barış Sulu, göz altılarla ilgili bir açıklama yaptı:

“Bağlar Caddesi Seyranbağları postanesi önünde polisler trans arkadaşların özel araçları önüne araçlarını kırarak durduruyorlar ve araçlarından inmeyince çekici çağırıyorlar.

Telefonla olanlar duyulunca kalabalıklaşan grubu coplarla ve biber gazlarıyla dağıtıp arabadaki Buse Kılıçkaya ve Derya (Selay) Tunç’un da içinde bulunduğu arabadaki herkesi (Türkan, Eser, Yeşim) yerlerde sürükleyerek Esat Karakoluna aldılar.

En son gördüğümüzde arkadaşlarımızın ağızlarından ve burunlarından kan geliyordu.
Esat Karakolunun önünde toplanan bizleri de -Pembe Hayat ve Kaos GL üyesi yaklaşık 50 kişi- oradan uzaklaştırdılar.

Arkadaşlarımız hâlâ karakolda ve haber alamıyoruz.”

Gözaltına alınan arkadaşlarımız sabah 6'da bırakıldılar!

6 Mayıs 2010 Perşembe

Yasta Değil İsyandayız!!! Cumartesi 12:30'da Yüksel Caddesi'nde

YASTA DEĞİL İSYANDAYIZ

Biz kadınlar artık yas tutmuyoruz. Askılı elbise giydiği, eve geç geldiği, boşanmak istediği, aşık olduğu, sevişmek istemediği, sevmediği kişi ile evlenmek istemediği için öldürülen, aslında yalnızca ‘’kadın’’ olduğu için öldürülen binlerce kadının yasını tutmuyoruz.

YASTA DEĞİL, İSYANDAYIZ!

Kadına yönelik şiddeti meşrulaştıran ataerkil sistemi arkasına alarak çeşitli bahanelerle eşini, kızını, sevgilisini, kız kardeşini öldüren, aslında sadece ‘’erkek’’ olduğu için öldürmeyi hakkı olarak gören bu zihniyete karşıduruyoruz. Artık susmuyoruz.

KADINLAR ARTIK SUSMAYACAKLAR, SUSMAYACAKLAR, SUSMAYACAKLAR!

Artık yas tutmuyoruz, çünkü kadın cinayetlerinin hesabını katillerden ve suç ortaklarından sormak için öfkemizi ve isyanımızı sokağa taşıdık. Kadın cinayetlerini ısrarla görmek istemeyenlere göstermek, işitmek istemeyenlere haykırmak için sokaklardayız: KATİLLERİ TANIYORUZ!

NAMUS AŞK BAHANESİ HEPSİ KADIN CİNAYETİ!

Katiller, baba, koca, sevgili, ağabey, kardeş...Katiller mühendis, doktor, işçi, işsiz… Katiller Kürt, Türk, Laz, Çerkez... Katiller genç, yaşlı… Ortak noktaları, erkek olmaları. Erkek kadını katlettiğinde devlet, medya, yargı, polis hepsi erkeklikte birleşiyor, kadın cinayetlerine suç ortağı oluyor.

YARGI: ERKEK! DEVLET: ERKEK! POLİS: ERKEK! MEDYA: ERKEK! HEPSİ KADIN KATİLİ!

Kadın cinayetlerinde suç ortaklığı yapanları, en can yakıcı, en yakın, en apaçık halleriyle Siirt’te 2 yıldır süregelen devlet-erkek işbirliğiyle örtbas edilmeye çalışılan tecavüzlerde gördük.

Suç ortaklarını TANIYORUZ!

Başta Başbakanlık, İç işleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Aileden ve Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığı, Emniyet Müdürlüğü, mahkemeler, savcılıklar, valilikler ve belediyeler olmak üzere önlem almayan tüm devlet kurumları sistematik olarak gerçekleştirilen kadın cinayetlerinde, tecavüz dahil kadına yönelik her türlü şiddet eyleminde suç ortağıdır. Katilden, tecavüzcüden yana haber yapan, katillerin beyanını esas alan medya da en az önlem almayanlar kadar bu suçlara ortaklık etmektedir .

Polis Suç Ortağıdır; çünkü şiddet gören kadını, zulüm gördüğü, can güvenliğinin olmadığı yere, katilinin yanına yolluyor,

Belediyeler Suç Ortağıdır çünkü, yasayla zorunlu kılınmasına rağmen sığınma evlerini açmamakta direniyor,

Medya Suç Ortağıdır, çünkü işsizlik cinayeti, namus cinayeti, aşk cinayeti diyerek katili mağdurlaştırıyor, kadıon cinayetlerini meşrulaştırıyor,

Yargı Suç Ortağıdır, çünkü erkeklerin ipe sapa gelmez bahanelerini haksız tahrik gerekçesi olarak kabul ediyor, ceza indirimleri ile kadın cinayetlerini teşvik ediyor.

KADINLARIN MEZARINI ERKEK DEVLET KAZIYOR!

Resmi rakamlara göre bile, erkekler istisnasız her gün en az 3 kadın öldürüyor. Ve erkek yargı haksız tahrik indirimi vererek erkek katilleri koruyor.

Kadın olmak haksız tahrik sebebi değildir.

ERKEK ADALET DEĞİL, GERÇEK ADALET!

Biz biliyoruz ki kadın cinayetleri münferit değil, sistematiktir.

MÜNFERİT DEĞİL, SİSTEMATİK CİNAYET!

Bizzat 2006/17 sayılı Kadın ve Çocukları şiddetten korumak için çıkartılan Başbakanlık Genelgesinin takipçisi olmadığı için Başbakan istifa etmelidir.

Kadınların güvenliğini sağlamayan İç işleri Bakanı ve cinayetlere seyirci kalan Aileden ve Kadından Sorumlu Devlet Bakanı Kavaf derhal istifa etmelidir.

KAVAF İSTİFA!!! ATALAY İSTİFA!!!

Sığınmaevleri ve danışma merkezleri açılması için,.
Kadın örgütleri tarafından açılan sığınmaevlerinin maddi sorunlar yüzünden kapanmasına engel olunması için,

2006/17 sayılı Başbakanlık Genelgesinin uygulanmasını için,

Mahkemelerde kadın katillerine haksız tahrik indirimi uygulanmaması için,

Kadınların yaşam hakkını koruyan bütün yasal düzenlemelerin tamamlanması için,

25 Kasım’a kadar her yerde ve her fırsatta öfkemizi ve isyanımızı haykırmaya devam edeceğiz. Kadın cinayetlerine suç ortaklığı yapan devleti, polisi, yargıyı, medyayı teşhir etmeyi sürdüreceğiz.

Mücadelemiz, özgürlük ve yaşam içindir.


Cumartesi saat 12:30'da Yüksel Caddesi'nde isyanımızı ve taleplerimizi haykırmak için siyahlarımızı giyerek buluşuyoruz!